17 Aralık 2011 Cumartesi

Sıkça Gelen Sorulara Seyyarî Cevaplar

Sınanmak için ne yapabiliriz?

Aman sınanmayın derim. Sınanır da başarıyla çıkarsanız, kayıpsız olmayacak bu. Her sınanmadan başarıyla çıkılmaz. Her sınanmadan kendini toparlayarak çıkmak, kendi parçalarından bir ben kurup kendisine devam edebilmek yeterince başarıdır zaten.

Aşk'ı nasıl sınayabiliriz?

Herşeyi sınayın ama aşkı sınamayın. Bırakın aşk sizi sınasın.

Kamil Mürşit arıyorum, bir adres verir misiniz?

Kendinizi aramıyorsanız zaten mürşite ihtiyacınız yok demektir. Kendinizi arıyorsanız, zaten doğru yoldasınızdır, bize de bildiğinizi öğretirsiniz o halde.

Kamil insan yok mu da link vermiyorsunuz?

Ben tasavvufla ilgilenmiyorum, Mesneviyi okumaya hazırlanıyorum sadece. Yaşayan kamil insan da tanımıyorum sanırım. Ancak saf insanlar, bazan kedi köpek gibi munis mahlukat iyi insanları tanıyor, biliyor, farkediyorlar. Hayatta pişerek hanyayı konyayı anlama sürecinde ise insanı tanımak bilmek ömür ister. Birisine kâmil diyenin kemale erme, erdirme iddası vardır az çok. Bir de kıyasla, ömür boyu tanıdıklarımızı zihin karşılaştırarak bize bir şeyler söylüyor, eskilerde bizi yanına oturtan ve dinleyen yaşlı dosta galiba kamil insan diyorlar şimdilerde gibi kanaatleriniz oluşuyor. Her köşe başında var olduğunu sandığınız bir insan karakteri, aranıp da bulunamayan tecrübe ve irfan kapısı imiş geç anlıyorsunuz. Anlama hep geç anlamadır ama. Bunda sorun yok. Yeter ki anlayacak bir şeylerimiz olsun.

Olgunlaşan insan, olgunlaştırır da. İhtiyaç duymadan ad da konulmaz. Bildiğimiz bu kadar. Ben meselâ Makaalâtı okuyorum, bakıyorum bana hitap ediyor. Mesnevîyi okuyorum o da öyle. İnsan dostsuz kalmıyor. Söylenmemiş bir söz varsa, o da sizde konuşur zaten.

İhtiyacınız olacak ki, göreceksiniz.

Meseneviyi anlamak için ne yapmam lazım?

Anlamak ömür, tecrübe, açıklık, hakkat derdi vesaire ister. Anlamanın okulu yoktur. Yanlışlarından anlamak anlamanın en iyi netice veren kısmıdır. Buradaki anlama ancak, anlama kavramının tüm kapsamını yakalamaz. Tüm zamanlar için, tüm ömür için bir kerede ve bir kereliğine anlama yoktur.

Mesneviyi okumanın sakıncaları nelerdir?

Yorulursunuz, zahmet etmeyin Efendim.
Okumaya ihtiyacınız varsa bunu sormazdınız Efendim.

Mesneviyi okumak şart mı?

Değil. Hakikati olan br şey söylenmişse, bin bir biçimde karşımıza çıkar. Hakikati olan hiç bir şey kaybolmaz, silinmez, unutulmaz, akla gelmemezlik etmez.

Mesnevinin farkı ne?

Hikmetin güzel söz olması, hakikatinin okuyanın hakikatine karışması, Şık sözün ve lâf ebeliğinin hikmet diye önümüze sürülmemesi, bir diyalektiğinin olması. Zamanının öneriler olarak biliminin, bilgisinin, felsefesinin, yorumbilgisinin ve hikmetinin geleceğe açılmasıdır da.

Mesneviyi nasıl okuyacağız?

Atıp tutmayı, ezberi, övgüyü sövgüyü bir kenara bırakıp bir dertle, hakikat derdiyle size bir diyeceği olan metin, size hitap eden bir metin olarak okuyacaksınız mesela. İtiraz ederek, geri dönerek, çerçevesini ve çevresini gitgide dolaşarak. Bütün (büyük) metinler bir ilgiyle, bir dinleyeceği, öğreneceği olmuşlukla okunur. Özet çıkarmak için değil, söyleşe söyleşe okumak gerek, galiba.

Mesnevinin size katkısı?

Bir proje olarak doğu, geçmişimiz kapılarını açıyor size. Dünya hakkında ne kadar çok şey biliyorsanız, o kadar çok şey size konuşuyor. Ben Mesnevideki hakikat kaygısı ve vurgusunun dünya düşüncesi üzerindeki etkisine de hayran kaldım, gündelik anlamıyla okuyucusuyla dertleşen, şakalaşan bir metin olmasıyla da. Dost bir metin, bir sığınak, destek, hakikat için bir çağrı olarak bazan ben onu aramasam da o beni buldu. Altından kalkılmaz ne dertle boğuşsam. Mesnevi benim arkadaşım: Bana her daim bir şey söyleyen, kültürümüzün kapılarını bana açan eserlerden birisi. Yazarken bakıyorum bazan Mesneviyle şakalaşıyorum, söyleşiyorum. Hakikatle ne derece hemhal olursanız olun, söylenene ihtiyacınız bitmiyor. Bazan hikmet olarak. Bazan bir dünyanın bilgisi olarak. bazan daha daha başka biçimlerde.