Aşkın aşığa dönüşü, oluşun tevazuya dönüşüdür de.
Aşkın aşığa dönüşü, maşuktan gelen bir hareket değildir.
Kendine saygının, kendisini ayaklar altına alabilişten geçmesidir.
Bir tevazu olarak saygıdır, kendine saygı.
İnsanın kendisine saygısı, artık kendisinden ibaret olmayışın kapı aralamasıdır.
Başkalarına olan bitenle, başkalarının kaderleriyle kardeşlik kuruşun kapısıdır aşk.
Ne adam olarak yola çıkarsın, ne de aşık olarak adamlıktan ibaret olursun. Aşk da adamlık da ömür ister, karar ister, başka türlüsünü yapamazlık ister.
Gerisi kader, kısmet ama bir o kadar da emek, çırpınma, kibri lağıma dökme, burun sürtme; yanlış ile yaşamayı yani yanlıştan öğrenmeyi öğrenme; başkalarını öncelemenin silikleştirmediğini, alçaltmadığını, yükseltmediğini ama insanın kendisine giden yol olduğunu farketme işi.